Ben kimim?

Kepçe Kulaklı Burak

Kırıkkale doğumluyum. Kırıkkale’de Atatürk İlköğretim Okulunda başladım öğrenim hayatıma. Rıfat Taşdemir adında çok kıymetli bir öğretmenin ilk dokunuşuyla… Ardından ailemin göçmen bir kuş gibi güneye göç etmesinden dolayı ilkokul 5. sınıftan itibaren Antalya Nadire Konuk ve Ali Oğuz Konuk İlköğretim Okulunda eğitimime devam ettim. Burada iki sene dinlenip Başöğretmen Atatürk İlköğretim Okuluna geçtim. Oradan da Antalya Lisesi maceram başladı. Ortaokulda öğrenim görürken şiir okuma ve yazma hastalığına yakalandım, hâlâ tedavi görüyorum, bu hastalık sebebiyle geldiğim lisede çok iyi edebiyat öğretmenleriyle karşılaştım. Bunlardan en önemlileri Zeyyat Şahin ve Sunay Gedik olmuştur. Zeyyat Bey’in lisemizden mezun olan herkesin üzerinde emek ve etkisi vardır. Sunay Hanım’ın ise galiba daha çok benim üzerimde büyük emekleri olmuştur. Her öğretmen için pek sevimli bir öğrenci olmasam da edebiyat öğretmenleri için sevilen bir öğrenciydim. O dönemde edebiyat ve sanat konusuna yormaya başladım kafayı. Şiirler, hikâyeler yazdım. Sürekli de yazmaya devam ettim. (Şu anda bavul yüküyle yazdıklarımı dijital ortama aktarmayı düşünüp üşeniyorum.) Antalya Lisesi benim için Ahmet Hamdi Tanpınar’ın hatırasıydı. ” Yazmasam ölecektim.” diyen Sait Faik Abasıyanık gibi çok iddialı konuşamasam da yazmadığım zamanlarda pek tatsız bir adam oluyordum. Fotoğraf çekmeye de bu yıllarda ilgim başladı.

Balıkesir Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümüne başladım sonra. Bu sırada çeşitli fanzin, dergi, gazete ve kitaplarda takma isimlerle yazılarımı yayımladım. Üniversite hayatımda Ali Duymaz, Mehmet Aça, Salim Çonoğlu ve Hülya Savran gibi önemli profesörlerden ders aldım. Üniversitede bir dönemler Balıkesir Kent FM 103.5’te “On’dan sonra” isimli edebiyat sanat programını hazırlayıp sundum. Medya ve İletişim okumam da bu yıllara tekabül eder. Sonra hızımı alamayıp herkes Adalet okuyor ben de okuyayım deyip onu da okudum. Allah’ın hakkı 3’tür derler büyüklerimiz. Her güzel şey gibi üniversite de bitti tabii ki. Hikaye ve şiir yazmak maddi açıdan insana pek bir katkı sunmadığı için soru bankalarına o dönemki adıyla “YGS, LYS” Türkçe – Edebiyat soruları yazmaya başladım. Kitapların arkasındaki adamlardan olduğum için o kitaplarda yayınevleri adımızı anma gereksinimi bile duymamıştır. O sebepten uzun süre soru yazmaya küsüp köşeye çekildim. O dönemlerde özel sektörde, genellikle dershanede, çalışıyordum.

2018 yılında ortağım Cuma Abak ile Uzemer’i (Uzaktan Eğitim Merkezi) kurduk. Türkiye’de uzaktan eğitime başlayan ilk platformlardan birisi olduk.

 


2021 yılından itibaren Mozaik yayınlarında kaldığım yerden yazarlık yapmaya devam ediyorum – kitapların kapağında adımı göremezsen ilk giriş sayfasında bir yerlerde mutlaka varım-. Bunun yanında çeşitli yayınevlerinde düzeltmenlik, düzenleyicilik (redaktörlük, editörlük) yapıyorum. Öğrenci koçluğu, Türkçe ve edebiyat öğretmenliği serüvenim ise sürmekte.

Evli ve bir kız çocuğu babasıyım. (Bu geri kalanlardan daha önemlidir.)

Bu kişisel sayfayı açma amacım yazılarımı, Türkçe ve edebiyatla ilgili önemli gördüğüm meseleleri sizinle paylaşmak.

Okuduğun için teşekkür ederim, iyi ki varsın.